Atatürk Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Organ Nakli Merkezi, önemli bir başarıya daha imza attı. Merkezde gerçekleştirilen 1000. organ nakli operasyonuyla hem hastaya yeni bir hayat şansı verildi hem de Türkiye’nin organ nakli alanındaki gücü bir kez daha gözler önüne serildi.
Organ Naklinde Dönüm Noktası: 1000. Ameliyat Başarıyla Yapıldı
Erzurum’da bulunan Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Organ Nakli Merkezi, Türkiye’nin doğu bölgelerinde organ nakli konusunda önemli bir referans merkezi olmayı sürdürüyor. 2001 yılından bu yana faaliyet gösteren merkezde geçtiğimiz günlerde 1000. nakil operasyonu başarıyla gerçekleştirildi.
Bu anlamlı operasyon, karaciğer yetmezliği teşhisi konan 42 yaşındaki bir hastaya canlı vericiden alınan karaciğerin nakledilmesiyle tamamlandı. Operasyonu gerçekleştiren ekip, sürecin hem teknik açıdan hem de duygusal olarak unutulmaz olduğunu belirtti.
Merkez, Doğu Anadolu’ya Hayat Veriyor
Organ Nakli Merkezi özellikle Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz bölgelerinden gelen hastalar için kritik bir sağlık merkezi konumunda. Nakil bekleyen birçok hasta için umut kaynağı olan merkez, sadece Türkiye’den değil, yurtdışından da hastalara hizmet veriyor.
Merkezde yapılan nakillerin dağılımı şu şekilde:
- %60 karaciğer nakli
- %35 böbrek nakli
- %5 acil ve nadir organ nakilleri (pankreas, kombine nakil vb.)
Bu oranlar, Atatürk Üniversitesi’nin sadece sayısal değil, aynı zamanda medikal çeşitlilik açısından da büyük bir kapasiteye sahip olduğunu gösteriyor.
Alanında Uzman Ekip ve Yüksek Teknoloji
Organ Nakli Merkezi’nin başarısının arkasında multidisipliner bir ekip yer alıyor. Cerrahi ekip, anestezi uzmanları, yoğun bakım hemşireleri, psikologlar ve beslenme uzmanları birlikte çalışarak hastaların tedavi sürecini bütüncül bir yaklaşımla yönetiyor.
Ayrıca merkez, ileri seviye cerrahi teknolojiler ve donanımlarla destekleniyor. Kullanılan sistemler arasında:
- Laparoskopik donör cerrahisi
- Yüksek çözünürlüklü intraoperatif görüntüleme sistemleri
- Rejeneratif tıp destekli organ hazırlama protokolleri
Bu sayede hem verici hem de alıcı açısından riskler minimize edilerek operasyonların başarı oranı artırılıyor.
Organ Bağışına Farkındalık Artıyor
- nakil sonrası yapılan basın açıklamasında, merkez yetkilileri Türkiye’de organ bağışı konusuna da dikkat çekti. Özellikle kadavradan organ bağışının yetersizliği, canlı vericilere olan bağımlılığı artırıyor.
Türkiye genelinde organ bağış oranlarının hâlâ düşük seviyelerde olması, bu tarz merkezlerin üzerindeki yükü artırıyor. Yetkililer, vatandaşları Sağlık Bakanlığı üzerinden organ bağışçısı olmaya davet ederek şu ifadeleri kullandı:
“Bir organ, bir hayat demektir. Bugün 1000’inci hastamıza can verdik ama bu sayı, bekleyen binlerce kişi olduğunu da gösteriyor.”
Hastanın ve Ailesinin Duygusal Anları
Karaciğer nakli olan hastanın ailesi, operasyon sonrası basın mensuplarına yaptığı açıklamada, bu süreci bir mucize olarak değerlendirdi. Hastanın eşi, “Eşim artık nefes almakta bile zorlanıyordu. Türkiye’nin dört bir yanını araştırdık. Erzurum’da böyle bir merkezin olması bizim için büyük şanstı” dedi.
Canlı verici olarak karaciğerin bir bölümünü bağışlayan kardeş ise, “Onun yaşaması için kendi canımdan parça vermek bana mutluluk verdi. Bu bir görevdi” şeklinde konuştu.
Türkiye Organ Naklinde Dünya Standartlarına Yaklaşıyor
Türkiye, organ nakli alanında son yıllarda ciddi ilerlemeler kaydetti. Özellikle canlı vericili nakillerde Avrupa ortalamasının üzerine çıkan başarı oranları, Türkiye’nin bu alandaki potansiyelini gözler önüne seriyor.
Uluslararası platformlarda da dikkat çeken bu gelişmeler, Türkiye’nin sağlık turizmi alanındaki yükselişini de destekliyor. Özellikle Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği (TLTS) gibi kuruluşların çalışmaları sayesinde, bu alanda bilimsel altyapı da her geçen yıl daha da güçleniyor.